Başarıyı yakalamak isteyen mimarların, mimarlığın 3 temel ögesini-estetik kaygı, yapı sağlamlığı, yapı işlevselliğini-kendi bilgi ve becerileri ile harmanlaması gerekmektedir.
1910’lu yıllarda SSCB’nin öncülüğünde başlayan inşa rüzgârının ardından 1930 yıllarda rahat ve aydınlık olma özelliği taşıyan olan betonarme yapılar Avrupa’da hızla yayılmıştır. Bahsettiğimiz beton yapılaşmanın ardından 2. Dünya Savaşı nedeniyle Avrupa’nın birçok şehri yıkıma uğramıştır. Savaş sonrasında yaşanan ekonomik zorluklar dolayısıyla tekrar inşa edilmesi gereken yapılar ilk etapta prefabrik olarak yapılmıştır. Daha sonra mimari projeler kamusal bir sorun olarak değerlendirilmeye alınmış ardından canlanan ekonomi ile birlikte gösterişli ve iddialı yapılar inşa edilmiştir.
Yapının kesit, plan, bağlantı detayları; malzemesi, yerleşim planları, içyapısı hakkında mimari ve teknik olarak bilgi veren binanın dış cephesi ve yapının diğer binalarla uyumu hakkında estetik kaygı güden projelere Mimari Proje denir.
Mimari Projeler yapı ruhsatı için gerekli olan belgeler arasında yer almaktadır. Mimari projeler söz konusu yapının mimarları tarafından hazırlanır. Mimarlar bir projeye başlanmadan önce arsa yapısı, yol güzergâhı, elektrik – su şebekesi, ağaç ve iklim koşulları gibi belli başlı konuları inceler. Bu çalışmaya “İlk İnceleme” adı verilir.
Mimari Proje Aşamaları Nelerdir?
İşverenin talepleri ve yapının konumlandırılacağı arsa ile ilgili detaylı bilgi sahibi olunduktan sonra arsanın boyutuna göre eskizler çizilir. Peşinden kesit ve görünüş çizimleri yapılır. Bu çizimler yapılırken çevresel faktörler göz ardı edilmez , çevrenin genel estetiği ve mimari özellikleri dikkate alınır.
Projeler salt olarak teknik ve sayısal veriler şeklinde ele alınmamalıdır. Projeler oluşturulurken ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel konularda hesaba katılır. Bu sayede kamusal ve endüstriyel alanlarda, konut bölgelerinde denge sağlanmış olur ya da var olan düzen korunur. Ayrıca oluşturulan denge sayesinde ortaya çıkabilecek sorunlar öngörülebilir hale gelir ve olası sorunlara hızla çözüm üretilir.
Anlattığımız bu süreç statik projeyi yapan ve proje yönetimini üstlenen mühendisler ile ortak bir şekilde yürütülür.
Eskiz ve tasarım aşamasından sonra, perspektif ve teknik çizimler yapılır. Eskiz çizimleriyle geliştirilen projenin onaylanmasının ardından Avan Projesinin hazırlanması gerekmektedir.
Avan Projesi, yukarıda belirttiğimiz tasarım fikirlerinin belirli ölçeklerle kağıda dökülerek iş verene sunulmasıdır. Avan projenin onaylanmasının ardından sıra “Kesin Proje” kısmına gelir.
Kesin Proje ölçeklerinde yapının boyutuna göre farklılık görülmesine rağmen genellikle çizimlerde 1/50 veya 1/100 ölçekleri tercih edilir. Kesin Proje kısmında avan projenin sunulmasının ardından oluşan talepler değerlendirilir ve avan proje, belli başlı revizyonlara tabi tutulur.
Mimari projeye paralel olarak mekanik – statik – tesisat projeleri hazırlanır. Bu projeler yapının boyutlarına göre 1/50 veya 1/100 ölçeği ile çizilir. Son aşamada inşaatta kullanılması gereken malzemelerin bağlantı detayları hazırlanır ve şantiye süreci başlar.